Ana SayfaBlogCeza KanunlarıKamu HukukuKarma Uygulama Yasağı

Karma Uygulama Yasağı

Bilindiği üzere, infaz hukuku; hükümlünün aldığı kesinleşmiş cezanın infazının ne şekilde hangi kurumda ve hangi şartlara bağlı olarak infaz edileceğini düzenleyen bir hukuk dalıdır.  

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7.maddesi “Zaman Bakımından Uygulama” kurumunu düzenlemiştir. 

Maddenin 3.fıkrası gereğince;infaz rejimine ilişkin hükümlerin derhal uygulanacağına hükmetmiştir. İşbu kuralın istisnaları ise hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrüre ilişkindir.

Karma Uygulama Yasagi
Lehe yasanın tespiti açısından bu ölçütlere yeni kriterler eklenmesi yönündeki görüş ve uygulamalar, öğreti ve yargısal kararlara da konu olmuş, değişen ceza mevzuatı karşısında dahi halen geçerliliğini koruyan 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, “Suçun işlendiği zamanın yasası ile sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin farklı olması halinde, her iki yasanın birbirine karıştırılmadan, ayrı ayrı somut olaya uygulanıp, her iki yasaya göre hükmedilecek cezalar belirlendikten sonra, sonucuna göre lehte olanı uygulanmalı,” şeklinde, lehe yasanın tespitinde başvurulacak yöntem anahatlarıyla belirtilmiştir. Nitekim Ceza Genel Kurulu’nun 07.03.2006 tarihli kararında belirtildiği üzere; “Asıl ceza miktarı ve türü dışında öngörülen fer’i ceza veya hak yoksunlukları bakımından ayrıca bir değerlendirme yapılması, önceki yasa ile sonraki yasanın bütün halinde uygulanması ilkesine aykırı biçimde, her iki kanunun lehte olan hükümleri alınarak karma, üçüncü bir kanunun ortaya çıkmasına yol açacak ve kanun koyucunun amacının dışına çıkılmış olacaktır.  765 sayılı Yasanın asli ceza sistemini 5237 sayılı Yasanın güvenlik tedbiri hükmüyle birlikte karma yöntemle uygulamak yeni bir yasa düzenlemek olacaktır ki yargıcın böyle bir yönteme girişmek hak ve yetkisi bulunmamaktadır.” (Ceza Genel Kurulu 07.03.2006 tarih, 2006/18 Esas & 2006/33 Karar ) 5252 sayılı Kanun’un (TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN) m. 9/3 amir hükmüne göre; ” Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” Koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından önceki yasa ve sonraki yasa hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin (2021/11571 Esas & 2021/13529 Karar) 22-10-2021 tarihli kanun yararına bozma istemli kararında da karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, vurgulanmıştır.  “Bu haliyle hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 765 sayılı Kanun’un 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu, bu haliyle bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süreci devam eden hükümlünün bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi karşısında ikinci suçu işlediği tarih olan 08/05/2018 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 31/12/2018 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği ve Istanbul İnfaz Hâkimliğinin 06/01/2021 tarihli kararında isabetsizlik bulunmamasına rağmen anılan kararın kaldırıldığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22/06/2021 gün ve 94660652-105- 34-10167-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü; TÜRK MİLLETİ ADINA Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve 2021/314 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.” [Yargıtay 1. Ceza Dairesi 22-10-2021 tarih, 2021/11571 Esas & Karar 2021/13529]

 

5/5 - (16 Oy Kullanıldı)

http://ramazantekin.av.tr

Adana‘da faaliyet gösteren Avukat Ramazan TEKİN, bir taraftan makale ve Yargıtay kararları yayımlayarak hukuk dünyasındaki güncel bilgilere erişimi kolaylaştırırken, diğer taraftan idare/vergi hukuku, ceza hukuku, tazminat hukuku, gayrimenkul hukuku, miras hukuku, medeni hukuk, icra iflas hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku davalarında avukatlık hizmeti sunmaktadır.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hemen Ara
İletişime Geç
1
Merhaba,
Herhangi bir sorununuz mu var?
Bize yazabilirsiniz.